Ali Koç: Türkiye Cumhuriyeti’nin mücadelesinde Fenerbahçe ön safhalarda olmuştur

İHA

1918-1923 yılları arasında yaşanmış gerçek olaylara dayanan, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu’da başlatılan milli mücadele ve General Harington Kupası’nı anlatan ‘Zaferin Rengi’ filminin galası Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapıldı.

Gala gecesine Başkanı Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri, filmin yönetmeni Abdullah Oğuz, filmin oyuncuları, Fenerbahçe’nin birçok branşından sporcular ve davetliler katıldı.

"1907 yılında Fenerbahçe olarak yolumuza devam ediyoruz"

Film öncesi sahneye çıkarak konuşma yapan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kulübün kuruluş yıllarında verilen mücadeleleri anlatarak, şu ifadeleri kullandı:

İnanıyorum ki bu film bittiğinde, filmin her dakikasında iyi ki bu milletin evlatlarıyız, iyi ki bu vatanın emrindeyiz diye düşüneceğinizi umut ediyorum. Biz Fenerbahçeliler olarak bir kez daha en yoğun şekilde, Fenerbahçe’ye gönül vermekten gurur duyacağız, iftihar edeceğiz. Zaferin Rengi filmi, Türk milletinin İstanbul’un işgali sırasında, Türk halkının psikolojisinin yerle bir olduğu dönemde vatanı için mücadele ederken yaşadıklarını ilmek ilmek anlatan bir kilometre taşıdır. İşgal güçleri bu kulübün faaliyetlerini durdurmasıyla 1902 yılında Kadıköy Futbol Kulübü olarak devam ediyoruz. Yine engellerle karşılaşıyoruz; bazı oyuncularımız hapse atılıyor, bazıları sürgüne mahkum ediliyor. Ancak biz hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmiyoruz. 1907 yılında Fenerbahçe olarak yolumuza devam ediyoruz. Diğer kulüpler bizden önce kurulmasına rağmen 1908 yılında Cemiyetler Kanunu’na göre Türkiye’nin ilk resmi tescil olan kulübü Fenerbahçe oluyor. Atatürk kulübümüzü ziyaret ediyor ve bizlerin omzuna büyük bir sorumluluk yüklüyor.

"Fenerbahçe, FETÖ terör örgütüne karşı direnişin ateşini yakmıştır"

3 Temmuz 2011’de FETÖ terör örgütüne karşı camia olarak dik bir duruş sergilediklerini vurgulayan Koç, şu şekilde konuştu:

Tarih boyunca milli duyguları hiçe sayanlar ve milli değerlerimize saldıranlarla mücadele eden kulübümüz defalarca kez faaliyetleri durdurulmakla karşı karşıya kalmıştır. O gün milli bir duruş sergileyen Fenerbahçe Spor Kulübü sadece o yıllarda değil yakın geçmişte de ağır saldırılara maruz kalmıştır. 2011 yılında varlığını, benliğini ve milliliğini hedef alan FETÖ terör örgütüne karşı başkanıyla, yöneticileriyle, sporcularıyla, çalışanlarıyla ve milyonlarca taraftarıyla dimdik durmuştur. Fenerbahçe Spor Kulübü, devletimizi de hedefine koyan bu örgüte karşı direnişin ateşini yakmıştır.

"Türkiye Cumhuriyeti neyle mücadele ediyorsa, Fenerbahçe hep ön safhalarda olmuştur"

Zaferin Rengi filminde emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

Fenerbahçe, tarihi boyunca yaşayacağı haksızlıklardaki duruşunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti neyle mücadele ediyorsa, Fenerbahçe bu mücadelelerde hep ön safhalarda olmuştur. Aslında bu filmi daha evvel çekmek isteyip 3 Temmuz’dan dolayı ertelemek zorunda kalan büyük Fenerbahçeli Abdullah Oğuz başta olmak üzere birbirinden kıymetli tüm oyunculara, kamera önü ve arkasında emeği olan herkese camiamız adına sonsuz teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Fenerbahçe olarak sadece zaferlerimiz değil, hürriyete bağlılığımız ve ilkelerimizle gönüllere girdik. Unutmayın; “Fenerbahçe onu kuran bizlerin değil, artık milletin Fenerbahçe’sidir.” Bu gurur dolu sözler Türk spor tarihine altın harflerle kazınan, bu ülke için ne anlama geldiğini, böylesine yalın anlatan başkanımız Sabri Toprak başta olmak üzere kurucu üyemiz, cephede mücadele veren, gazi olan efsane kaptanımız Galip Kulasızoğlu’nu, takım kaptanımız Zeki Rıza Sporel’i ve Fenerbahçe’yi kurmuş ona hizmet etmiş, onu bizlere armağan etmiş Nurizade Ziya Songülen, Ayetullah Bey ve Necip Okaner’i saygı ile anıyoruz.

Ali Koç, filmin konusuyla ilgili de katılımcılara kısa bir anlatımda bulundu.

"Osmanlı’mıza da Cumhuriyetimize de sahip çıkmalıyız"

Kuruluşundan itibaren Fenerbahçe’nin bugün aynı duruşta olduğunu söyleyen Başkan Koç, sözlerini şöyle noktaladı:

Milli değerlerine, geçmişlerine sahip çıkmayan milletlerin geleceği de risk altındadır. Bunu söylerken bazıları değişik yerlere çekiyorlar. Osmanlı’mıza da Cumhuriyetimize de sahip çıkmalıyız. Çünkü yakın coğrafyamızda parçalanan ülkeleri hep beraber gördük. Cumhuriyetimizi çok zor kurduk, kıymetini bilelim. Bugün kuruluşunun üzerinden geçen 117 yılda cumhuriyetimizin ikinci yüzyılın ilk yılında Fenerbahçe Spor Kulübü aynı duruştadır. Milli değerleri benliğinde hisseden, Türk bayrağını uluslararası alanda gururla taşıyan kimlikte, bizler de attığımız her adımda, ülkesine spor alanında bu değeri korumak, yüceltmek için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz. İlelebet yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet yaşasın Fenerbahçe’miz.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)